yasar-erkana56b304ad55ddbd7.webp
1933 yılında Türk Milli Güreş takımına seçildi, grekoromen dalında kendisini gösterdi ve aynı yıl katıldığı Balkan Güreş Şampiyonası’nda şampiyonluğu kazandı. 1934 ve 1935 yıllarında da yine aynı turnuvada boy göstererek şampiyonluk unvanını kimselere kaptırmadı. 1936 senesinde, 2. Dünya savaşı öncesinde “Nazizm” ideolojisi ve Adolf Hitler’in damga vurduğu bir ortamda 11. Olimpiyat Oyunları’nda Berlin, 61 kilo greko-romen stilde Türk’ün gücüne tanıklık edecekti. Yaşar Erkan; bu dalda Olimpiyat şampiyonluğunu kazanarak bayrağımızı göndere çektirdi. Bu zafer; Olimpiyat Oyunları tarihinde ülkemize getirilen ilk altın madalya anlamına geliyordu.
Yaşar Erkan, büyük ses getiren bu başarısının ardından yaptığı konuşmada:
| “ | Şampiyonluk kürsüsünde şanlı bayrağımız şeref direğine çekilirken kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar sel gibi aktı. Yüz yirmi bin kişinin ve Hitler’in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek ve ayakta güzel marşımızı dinletmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür. | ,, |
diyerek haklı gurur ve mutluluğunu paylaşmıştır.
Bu zaferin yankı bulması uzun sürmeyecekti. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk olimpiyat şampiyonumuzu kutlamak için çektiği telgrafta ise şu satırlar yazılıydı:
| “ | Kendin küçüksün; ama memleket için önemli bir iş yaptın. Artık adın Türk spor tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar! | ,, |
Daha sonra Erkan’a Atatürk tarafından bir ev armağan edildi ve çeşitli hediyeler verildi. Sporcunun çaresiz anlamına gelen Naçar soyadı, Atatürk tarafından bir topluluğun ileri gelenlerinden anlamındaki Erkan olarak değiştirilmiştir.
1940 yılında da sıkletinin Balkan şampiyonu olduktan sonra mindere veda etti. Ancak Türk Milli Güreş Takımımıza antrenör olarak da hizmet vermeye devam etmiştir.
Yaşar Erkan 18 Mayıs 1986’ da vefat etti. Mezarı Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığındadır.
- Önceki Konu
- Sonraki Konu
