
Celik
Emekli Admin
“ | Nazi'at Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 79. suresidir. 46 ayet, 179 kelime ve 762 harften oluşur. Mekke'de indirilmiştir. Sure ismini ilk ayette geçen ve "söküp çıkaranlar, çekip çıkaranlar" anlamına gelen naziat kelimesinden alır. | ,, |
NÂZİÂT Suresi (Sure No: 79)
Bismillâhirrahmânirrahîm
- 79/NÂZİÂT-1: Ven nâziâti garkâ(garkan).
1. Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,
- 79/NÂZİÂT-2: Ven nâşitâti neştâ(neştan).
2. Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,
- 79/NÂZİÂT-3: Ves sâbihâti sebhâ(sebhan).
3. Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,
- 79/NÂZİÂT-4: Fes sâbikâti sebkâ(sebkan).
4. Derken, öne geçenlere,
- 79/NÂZİÂT-5: Fel mudebbirâti emrâ(emren).
5. Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).
- 79/NÂZİÂT-6: Yevme tercufur râcifeh(râcifetu).
6,7. Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.
- 79/NÂZİÂT-7: Tetbeuher râdifeh(râdifetu).
6,7. Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.
- 79/NÂZİÂT-8: Kulûbun yevmeizin vâcifeh(vâcifetun).
8. O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.
- 79/NÂZİÂT-9: Ebsâruhâ hâşiah(hâşiatun).
9. Onların gözleri (korku ile) inecektir.
- 79/NÂZİÂT-10: Yekûlûne e innâ le merdûdûne fîl hâfireh(hâfireti).
10. Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisingeriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?"
- 79/NÂZİÂT-11: E izâ kunnâ izâmen nahıreh(nahıreten).
11. “Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?"
- 79/NÂZİÂT-12: Kâlû tilke izen kerretun hâsireh(hâsiretun).
12. “Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür" dediler.
- 79/NÂZİÂT-13: Fe innemâ hiye zecretun vâhıdeh(vâhıdetun).
13. Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir.
- 79/NÂZİÂT-14: Fe izâ hum bis sâhireh(sâhireti).
14. Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.
- 79/NÂZİÂT-15: Hel etâke hadîsu mûsâ.
15. (Ey Muhammed!) Mûsâ’nın haberi sana geldi mi?
- 79/NÂZİÂT-16: İz nâdâhu rabbuhu bil vâdil mukaddesi tuvâ(tuven).
16. Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:
- 79/NÂZİÂT-17: İzheb ilâ fir’avne innehu tagâ.
17. “Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır."
- 79/NÂZİÂT-18: Fe kul hel leke ilâ en tezekkâ.
18. “Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?
- 79/NÂZİÂT-19: Ve ehdiyeke ilâ rabbike fe tahşâ.
19. Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!"
- 79/NÂZİÂT-20: Fe erâhul âyetel kubrâ.
20. Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi.
- 79/NÂZİÂT-21: Fe kezzebe ve asâ.
21. Fakat o, Mûsâ’yı yalanladı ve isyan etti.
- 79/NÂZİÂT-22: Summe edbere yes’â.
22. Sonra sırt dönüp koşarak gitti.
- 79/NÂZİÂT-23: Fehaşere fe nâdâ.
23. Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:
- 79/NÂZİÂT-24: Fe kâle ene rabbukumul a’lâ.
24. “Ben, sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.
- 79/NÂZİÂT-25: Fe ehazehullâhu nekâlel âhıreti vel ûlâ.
25. Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
- 79/NÂZİÂT-26: İnne fî zâlike le ıbreten li men yahşâ.
26. Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
- 79/NÂZİÂT-27: E entum eşeddu halkan emis semâ’(semâu), benâhâ.
27. (Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.
- 79/NÂZİÂT-28: Refea semkehâ fe sevvâhâ.
28. Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
- 79/NÂZİÂT-29: Ve agtaşe leylehâ ve ahrece duhâhâ.
29. O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.
- 79/NÂZİÂT-30: Vel arda ba’de zâlike dehâhâ.
30. Ardından yeri düzenleyip döşedi.
- 79/NÂZİÂT-31: Ahrece minhâ mâehâ ve mer’âhâ.
31. Ondan suyunu ve merasını çıkardı.
- 79/NÂZİÂT-32: Vel cibâle ersâhâ.
32. Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
- 79/NÂZİÂT-33: Metâan lekum ve li en âmikum.
33. Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı.
- 79/NÂZİÂT-34: Fe izâ câetit tammetul kubrâ.
34,35. En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
- 79/NÂZİÂT-35: Yevme yetezekkerul insânu mâ seâ.
34,35. En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
- 79/NÂZİÂT-36: Ve burrizetil cahîmu li men yerâ.
36. Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.
- 79/NÂZİÂT-37: Fe emmâ men tagâ.
37,38,39. Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
- 79/NÂZİÂT-38: Ve âserel hayâted dunyâ.
37,38,39. Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
- 79/NÂZİÂT-39: Fe innel cahîme hiyel me’vâ.
37,38,39. Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
- 79/NÂZİÂT-40: Ve emmâ men hâfe makâme rabbihî ve nehennefse anil hevâ.
40,41.Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
- 79/NÂZİÂT-41: Fe innel cennete hiyel me’vâ.
40,41.Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
- 79/NÂZİÂT-42: Yes’elûneke anis sâati eyyâne mursâhâ.
42. Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
- 79/NÂZİÂT-43: Fîme ente min zikrâhâ.
43. Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
- 79/NÂZİÂT-44: İlâ rabbike muntehâhâ.
44. Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir.
- 79/NÂZİÂT-45: İnnemâ ente munziru men yahşâhâ.
45. Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.
- 79/NÂZİÂT-46: Ke ennehum yevme yerevnehâ lem yelbesû illâ aşiyyeten ev duhâhâ.
46. Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
- Önceki Konu
- Sonraki Konu