Üst

Kırk Uçurma (Kırk Çıkarma) Geleneği

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Ugur
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ugur

Ugur

Administrator
kirk-ucurma.webp
kirk-ucurma.webp
Kırk Uçurma ya da diğer adıyla Kırk Çıkarma, Türk kültüründe yer alan bir geleneksel inanış ve ritüel pratiklerine dayanan bir törendir. Bu uygulama genellikle yeni doğan bebeklerin ve annelerinin üzerinden negatif enerjileri veya kötü ruhları uzaklaştırmak amacıyla yapılır. Genelde bebek doğduktan sonraki kırkıncı gün gerçekleştirilir.

Törende, bebek ve anne belli ritüellerle temizlenir. Bu ritüeller çeşitli yörelerde farklılık gösterebilir ama genellikle dualar okunur, bebek ve anne üzerine su serpilir ve bazen de bebek ilk defa büyük bir topluluk tarafından ziyaret edilir. Bu tören aynı zamanda bebeğin sağlık ve mutluluk içinde büyümesi için yapılan dualarla da ilişkilendirilir.

Bu gelenek, toplumsal bir dayanışma anlamı da taşıyarak, ailenin ve yakın çevrenin yeni doğanı kutladığı ve ona hoş geldin dediği bir an olarak da görülür. Kırk Uçurma, Türk kültüründe bebeklerin ve annelerin korunmasına yönelik zengin bir folklorik arka plana ve derin manevi bir anlama sahiptir.

Kırk Çıkarma Banyosu​

Anne ve çocuğun kırkı çıktıktan sonra kırklanma banyosu yaptırılır. Bu kırklanma banyosunu yaptıracak olan kişi daha önceden belirlenir. Bu genellikle aile büyüklerinden birisi olur.

Banyoyu yaptıracak kişiye kırklanma annesi adı verilir. Kırklanma annesi, kırkı çıkan anne ve bebeğin yanına gelir ve ayak basılmamış yerden 40 adet taş alır, bunun ile beraber 40 mevsim çiçeği getirir. Toplanan bu çiçek ve taşlar kaynatılarak sterilize edilir. Ardından dualar okunarak kırklanma banyosu yapılacak suyun içine bırakılırlar.

Bunların ardından anne ve çocuk nazardan korunsun diye nazar boncuğu atılır. Güneş ve ay üzerinde olsun diye, altın ve gümüş atılır. Kimi yerlerde bunlara ek olarak suya gül yaprakları da atılmaktadır. Su bu şekilde hazırlandıktan sonra kırkı çıkan anne abdestini alır ve dualar ile birlikte ellerini kırk kez bu suya batırıp çıkarır.

Anne bu işlemi bitirdikten sonra sıra bebeğe gelir. Bebeğin başından aşağı kırk tas su dökülür. Annede aynı işlemi yaptıktan sonra dualar edildikten sonra, “su aşağı boyu yukarı olsun, sular gibi ömrü uzun olsun” denilerek banyo ritüeli biter. Daha sonra kırk gezmesi için hazırlanan elbiseler anne ve bebek tarafından giyilerek gelenekte ki ikinci adıma geçilir.

7 Ev Gezmesi​

7 ev gezmesi adımında anne ve bebek, genellikle aile büyüklerini ziyaret etmektedirler. Bu adımda anne oldukça rahatlamakta ve lohusalığın getirdiği stres ve daralmalardan arınmaktadır. Gelenek gereği kırk gezmesi için gelen anneye eve geldiğinde okunmuş yarım bardak su ikram edilir ve su ile birlikte sütünün bollaşması ve soyunun soylarının soylanması dilenir.

Gezilen bu evlerde anne ve bebeğe hediyeler verilir. Bu hediyeler günümüzde genellikle para olsa da eski zamanlarda şunlar hazırlanır ve verilirdi:
  • Tatlı dilli olması için bez içerisinde şeker,
  • Ömrü uzun olsun, bahtlı yaşasın diye un,
  • Bereketli olsun, dara düşmesin diye pirinç,
  • Sağlıklı güçlü olsun diye yumurta,
  • Madden refah olsun diye bozuk para,
  • Ömrü temiz ve uzun olsun diye tuz ve pamuk.
 
Geri