İçindekiler
- Eriha, Filistin - M.Ö. 11
- Biblos, Lübnan - M.Ö. 5
- Şam, Suriye - M.Ö. 4
- Halep, Suriye - M.Ö. 4
- Susa, İran - M.Ö. 4
- Filibe, Bulgaristan - M.Ö. 4
- Sayda, Lübnan - M.Ö. 4
- Feyyum, Mısır - M.Ö. 4
- Gaziantep, Türkiye - M.Ö. 365
- Beyrut, Lübnan - M.Ö.
- Kudüs - M.Ö.
- Sur, Lübnan - M.Ö. 275
- Erbil, Irak - M.Ö.
- Kerkük, Irak - M.Ö.
- Belh, Afganistan - M.Ö. 15
- Thebes, Yunanistan - M.Ö. 14
- Larnaka, Kıbrıs - M.Ö. 14
- Atina, Yunanistan - M.Ö. 14
- Cadiz, İspanya - M.Ö. 11
Baş döndüren tarihleriyle, günümüzde de yerleşimin devam ettiği dünyanın en eski 19 kenti...
Bazı kaynaklara göre dünyanın en eski devam eden yerleşimi olan Eriha’da arkeologlar 20 farklı yerleşim katmanı tespit etti. Yerleşimlerin en eskisi M.Ö. 11 bin yılına dek uzanıyordu. Kent, Batı Şeria’daki Ürdün Nehri’nin yanında bulunuyor ve bugün 20 bin kişi bu kentte yaşıyor.
Fenikeliler tarafından Gebal olarak kurulan kente bugünkü adı, buradan papirüs ithal eden Yunanlar tarafından verildi. İngilizce ‘Bible’ (İncil) adı da Byblos yani Biblos’tan gelmektedir. Kentin ilgi çekici tarihi yapıları arasında Fenikeliler’in tapınakları, Biblos Kalesi ve St John Baptist Kilisesi sayılabilir (yapı, 12. yüzyılda haçlılar tarafından inşa edilmiştir.) ve Orta Çağ kent duvarları bulunmaktadır. Kentte düzenlenen Uluslararası Biblos Festivali önemli bir etkinliktir. Etkinlikte şimdiye kadar Keane ve Jethro Tull gibi gruplar konser verdi
Bazı kaynaklara göre iskân edilmiş en eski kent Şam’dır. Şam’ın M.Ö. 10 bin dolaylarında iskân edildiğine dair kimi kaynaklar bulunmaktadır. Kentin önemli bir yerleşim olması, Aramiler’e dayanır. Aramiler kentte modern su kanallarına kaynak oluşturan su kanalları açmıştır. Büyük İskender’in fethinden sonra kent, Roma, Arap ve Osmanlı imparatorluklarının yönetimi altına girmiştir. Şimdi iç savaşla anılan kent, savaş öncesi tarihi buluntularıyla turistlerin uğrak yerlerinden biriydi.
İngiliz - Fransız yazar ve tarihçi Hilaire Belloc kent için şunları yazdı: “Şam bir sembol. Bir semboller demeti de diyebiliriz. Tarih boyunca kalıcı fiziksel koşulların, insan yerleşiminin coğrafi sınırlarının, devletin ve savaşın sembolüdür.”
4.4 milyonluk nüfusuyla Halep, Suriye’nin en kalabalık kentidir. M.Ö. 4300 civarında “Halab” adıyla kurulan kent, arkeologlar tarafından güç bela korunsa da modern yerleşimler antik kentleri işgal etmiş durumdadır. Kent, M.Ö. 800 yılı civarında Hititler’in kontrolü altındaydı. Daha sonra Asurlular, Yunanlar ve Persliler kenti ele geçirdi. Romalılar, Bizanslılar ve Araplar da tarihte kentin yönetimini ele geçirdi. Haçlı akınlarına da uğrayan kent daha sonra Moğollar ve Osmanlılar’ın kontrolü altına girdi.
Susa, Asurlular tarafından ele geçirilmeden önce Elam İmparatorluğu’nun başkentiydi. Daha sonra Büyük Kiros’un komutasındaki Ahameniş Persler’i tarafından işgal edildi. Bugün Susa kentinin nüfusu 65 bin civarındadır.
Bulgaristan’ın ikinci büyük kenti olan Filibe, bir Roma kenti olmadan önce Traklar'ın yerleşimindeydi. Kent daha sonra Roma, Bizans ve Bulgaristan’ın bir parçası olmadan önce de Osmanlı hakimiyetini gördü. Roma amfitiyatrosu ve Osmanlı hamamları gibi tarihi yapıların yer aldığı kent, günümüzde kültürel bir merkezdir.
Beyrut’un 40 kilometre güneyindeki Sayda kenti, en önemli ve muhtemelen en eski Fenike kentidir ve büyük bir Akdeniz imparatorluğu kuran Fenikeliler’in merkezi olmuştur. Hz. İsa ve Aziz Paul’ün kenti ziyaret ettiği bilinmektedir. Sayda ayrıca M.Ö. 333 yılında Büyük İskender tarafından ele geçirilmiştir.
Kahire’nin güneybatısında yer alan Feyyum, kutsal bir timsah olan Petsuchos’a tapılan antik Mısır kenti Krokodilopolis’in üzerinde bulunur. Modern Feyyum, birkaç büyük pazar, cami ve hamamın bulunduğu bir kenttir. Kentin yakınında ayrıca Lehin ve Hawara piramitleri bulunur.
Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan Gaziantep, Suriye ile sınır kentidir. Kentin geçmişi Hititler’e kadar uzanır. Kentte bulunan Ravanda Kalesi, 6. yüzyılda Bizanslılar tarafından restore edilmiştir. Kentte ayrıca Roma dönemine ait mozaikler bulunur.
Lübnan’ın başkenti Beyrut ülkenin kültürel, yönetimsel ve ekonomik merkezidir. Beyrut’un tarihi 5 bin yıl önceye uzanır ve uzun tarihi boyunca Fenikeliler'in, Helenler'in, Romalılar'ın, Araplar'ın ve Osmanlılar'ın hakimiyetine girmiştir. Şehirde yapılan kazılarda tarihi M.Ö. 14. yüzyıla uzanan Mısır firavunlarına ait mektuplara da ulaşılmıştır. İç savaştan sonra Beyrut canlı, modern bir turist merkezine dönüşmüştür.
Yahudilerin manevi merkezi ve İslam’ın üçüncü kutsal kenti olan Kudüs, Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa gibi önemli yapıları barındırır.Uzun tarihi boyunca kent, 23 kez kuşatılmış, 52 kez saldırıya uğramış, 44 kez ele geçirilmiş ve iki kez yok edilmiştir.
İngilizce 'Tyre' olarak da adlandırılan kent, Heredot’a göre Europa ve Dido’nun doğum yeridir. Büyük İskender tarafından M.Ö. 332 yılında yedi ay süren kuşatmadan sonra da ele geçirilmiş, M.Ö. 64 yılında ise Roma İmparatorluğu’nun idaresine girmiştir. Bugün kentteki en büyük gelir kaynağı turizmdir. Kentteki Roma hipodromu, Unesco dünya mirası listesine girmiştir.
Kerkük’ün kuzeyinde Erbil uzanır. Farklı zamanlarda Asurlular, Persliler, Sasaniler, Araplar ve Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. İpek Yolu’nun ana duraklarından biri olan kent, 26 metrelik bir kaleyi de içinde barındırmaktadır.
Bağdat’ın 250 kilometre kuzeyindeki kentin kurulduğu yerde bir zamanlar antik Asurlular'ın başkenti olan Arafa da yer alıyordu. Stratejik önemi olan kent, Babil ve Med uygarlıkları tarafından da kontrol edildi. 5 bin yıllık kale yıkıntıları hâlâ görülebiliyor ve kent şimdi Irak petrol endüstrisinin de kalbinde yer alıyor.
İlk yerleşimlerin 1500 yılına tarihlendiği Afganistan kenti Belh, antik Yunan’da "Bactra" olarak bilinmekteydi. Afganistan’ın kuzeyinde yer alan kent, Araplar tarafından “kentlerin anası” olarak anılır. Kent, Pers ve Med imparatorlukları yükselmeden önce en parlak dönemlerini yaşadı. Günümüzde kent, bölgede pamuk endüstrisinin merkezidir.
İlk yerleşimlerin milattan önce 1400 yıllarında gerçekleştiği Thebes, Boeotia birliği tarafından yönetiliyordu ve Atina’nın büyük bir rakibi olan Boeotia birliği tarafından Pers İmparatoru I. Serhas’ın M.Ö. 480 yılındaki saldırısında imparatora destek vermişlerdi. Arkeolojik kazılar, kentteki yerleşimin Mikenler'den de geriye gittiğini ortaya koymuştur. Bugün kent, küçük bir pazar kasabasıdır.
Kentteki en erken yerleşim M.Ö. 1400 yılına tarihlenir. Fenikeliler tarafından “Citium” adıyla kurulmuştur. Deniz kenarındaki palmiye ağaçları ile ünlüdür. Arkeolojik alanları ve plajları turist akınına uğramaktadır.
Batı uygarlığının ve demokrasinin doğum yeri olan Atina’nın mirası hâlâ değerlidir. Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı’lardan kalma anıt ve yapılar, dünyanın dört tarafından turistleri kendine çeker.
Cádiz’e ilk yerleşimler milattan önce 1100 yılına tarihleniyor. Atlantik Okyanusu’na dar bir burun şeklinde çıkan kent, 18. yüzyıldan beri İspanyol donanmasına ev sahipliği yapıyor.
Kent, Fenikeliler tarafından küçük bir ticaret merkezi olarak kurulduktan sonra M.Ö. 500'de Kartacalılar tarafından alındı ve Kartacalı general Hannibal’in Iber Yarımadası’nı fethi sırasında generalin üssü olarak kullanıldı. Bundan sonra kent, keşifler çağı sırasında Rönesans'ı deneyimlemeden önce Roma ve Mağribiler'in yönetimine girdi.
Kaynak: line.do
Eriha, Filistin - M.Ö. 11000
eriha.webp
Bazı kaynaklara göre dünyanın en eski devam eden yerleşimi olan Eriha’da arkeologlar 20 farklı yerleşim katmanı tespit etti. Yerleşimlerin en eskisi M.Ö. 11 bin yılına dek uzanıyordu. Kent, Batı Şeria’daki Ürdün Nehri’nin yanında bulunuyor ve bugün 20 bin kişi bu kentte yaşıyor.
Biblos, Lübnan - M.Ö. 5000
biblos.webp
Fenikeliler tarafından Gebal olarak kurulan kente bugünkü adı, buradan papirüs ithal eden Yunanlar tarafından verildi. İngilizce ‘Bible’ (İncil) adı da Byblos yani Biblos’tan gelmektedir. Kentin ilgi çekici tarihi yapıları arasında Fenikeliler’in tapınakları, Biblos Kalesi ve St John Baptist Kilisesi sayılabilir (yapı, 12. yüzyılda haçlılar tarafından inşa edilmiştir.) ve Orta Çağ kent duvarları bulunmaktadır. Kentte düzenlenen Uluslararası Biblos Festivali önemli bir etkinliktir. Etkinlikte şimdiye kadar Keane ve Jethro Tull gibi gruplar konser verdi
Şam, Suriye - M.Ö. 4300
sam.webp
Bazı kaynaklara göre iskân edilmiş en eski kent Şam’dır. Şam’ın M.Ö. 10 bin dolaylarında iskân edildiğine dair kimi kaynaklar bulunmaktadır. Kentin önemli bir yerleşim olması, Aramiler’e dayanır. Aramiler kentte modern su kanallarına kaynak oluşturan su kanalları açmıştır. Büyük İskender’in fethinden sonra kent, Roma, Arap ve Osmanlı imparatorluklarının yönetimi altına girmiştir. Şimdi iç savaşla anılan kent, savaş öncesi tarihi buluntularıyla turistlerin uğrak yerlerinden biriydi.
İngiliz - Fransız yazar ve tarihçi Hilaire Belloc kent için şunları yazdı: “Şam bir sembol. Bir semboller demeti de diyebiliriz. Tarih boyunca kalıcı fiziksel koşulların, insan yerleşiminin coğrafi sınırlarının, devletin ve savaşın sembolüdür.”
Halep, Suriye - M.Ö. 4300
halep.webp
4.4 milyonluk nüfusuyla Halep, Suriye’nin en kalabalık kentidir. M.Ö. 4300 civarında “Halab” adıyla kurulan kent, arkeologlar tarafından güç bela korunsa da modern yerleşimler antik kentleri işgal etmiş durumdadır. Kent, M.Ö. 800 yılı civarında Hititler’in kontrolü altındaydı. Daha sonra Asurlular, Yunanlar ve Persliler kenti ele geçirdi. Romalılar, Bizanslılar ve Araplar da tarihte kentin yönetimini ele geçirdi. Haçlı akınlarına da uğrayan kent daha sonra Moğollar ve Osmanlılar’ın kontrolü altına girdi.
Susa, İran - M.Ö. 4200
susa.webp
Susa, Asurlular tarafından ele geçirilmeden önce Elam İmparatorluğu’nun başkentiydi. Daha sonra Büyük Kiros’un komutasındaki Ahameniş Persler’i tarafından işgal edildi. Bugün Susa kentinin nüfusu 65 bin civarındadır.
Filibe, Bulgaristan - M.Ö. 4000
filibe.webp
Bulgaristan’ın ikinci büyük kenti olan Filibe, bir Roma kenti olmadan önce Traklar'ın yerleşimindeydi. Kent daha sonra Roma, Bizans ve Bulgaristan’ın bir parçası olmadan önce de Osmanlı hakimiyetini gördü. Roma amfitiyatrosu ve Osmanlı hamamları gibi tarihi yapıların yer aldığı kent, günümüzde kültürel bir merkezdir.
Sayda, Lübnan - M.Ö. 4000
sayda.webp
Beyrut’un 40 kilometre güneyindeki Sayda kenti, en önemli ve muhtemelen en eski Fenike kentidir ve büyük bir Akdeniz imparatorluğu kuran Fenikeliler’in merkezi olmuştur. Hz. İsa ve Aziz Paul’ün kenti ziyaret ettiği bilinmektedir. Sayda ayrıca M.Ö. 333 yılında Büyük İskender tarafından ele geçirilmiştir.
Feyyum, Mısır - M.Ö. 4000
feyyum.webp
Kahire’nin güneybatısında yer alan Feyyum, kutsal bir timsah olan Petsuchos’a tapılan antik Mısır kenti Krokodilopolis’in üzerinde bulunur. Modern Feyyum, birkaç büyük pazar, cami ve hamamın bulunduğu bir kenttir. Kentin yakınında ayrıca Lehin ve Hawara piramitleri bulunur.
Gaziantep, Türkiye - M.Ö. 3650
gaziantep.webp
Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan Gaziantep, Suriye ile sınır kentidir. Kentin geçmişi Hititler’e kadar uzanır. Kentte bulunan Ravanda Kalesi, 6. yüzyılda Bizanslılar tarafından restore edilmiştir. Kentte ayrıca Roma dönemine ait mozaikler bulunur.
Beyrut, Lübnan - M.Ö. 3000
beyrut.webp
Lübnan’ın başkenti Beyrut ülkenin kültürel, yönetimsel ve ekonomik merkezidir. Beyrut’un tarihi 5 bin yıl önceye uzanır ve uzun tarihi boyunca Fenikeliler'in, Helenler'in, Romalılar'ın, Araplar'ın ve Osmanlılar'ın hakimiyetine girmiştir. Şehirde yapılan kazılarda tarihi M.Ö. 14. yüzyıla uzanan Mısır firavunlarına ait mektuplara da ulaşılmıştır. İç savaştan sonra Beyrut canlı, modern bir turist merkezine dönüşmüştür.
Kudüs - M.Ö. 2800
kudus.webp
Yahudilerin manevi merkezi ve İslam’ın üçüncü kutsal kenti olan Kudüs, Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa gibi önemli yapıları barındırır.Uzun tarihi boyunca kent, 23 kez kuşatılmış, 52 kez saldırıya uğramış, 44 kez ele geçirilmiş ve iki kez yok edilmiştir.
Sur, Lübnan - M.Ö. 2750
sur.webp
İngilizce 'Tyre' olarak da adlandırılan kent, Heredot’a göre Europa ve Dido’nun doğum yeridir. Büyük İskender tarafından M.Ö. 332 yılında yedi ay süren kuşatmadan sonra da ele geçirilmiş, M.Ö. 64 yılında ise Roma İmparatorluğu’nun idaresine girmiştir. Bugün kentteki en büyük gelir kaynağı turizmdir. Kentteki Roma hipodromu, Unesco dünya mirası listesine girmiştir.
Erbil, Irak - M.Ö. 2300
erbil.webp
Kerkük’ün kuzeyinde Erbil uzanır. Farklı zamanlarda Asurlular, Persliler, Sasaniler, Araplar ve Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. İpek Yolu’nun ana duraklarından biri olan kent, 26 metrelik bir kaleyi de içinde barındırmaktadır.
Kerkük, Irak - M.Ö. 2200
kerkuk.webp
Bağdat’ın 250 kilometre kuzeyindeki kentin kurulduğu yerde bir zamanlar antik Asurlular'ın başkenti olan Arafa da yer alıyordu. Stratejik önemi olan kent, Babil ve Med uygarlıkları tarafından da kontrol edildi. 5 bin yıllık kale yıkıntıları hâlâ görülebiliyor ve kent şimdi Irak petrol endüstrisinin de kalbinde yer alıyor.
Belh, Afganistan - M.Ö. 1500
belh.webp
İlk yerleşimlerin 1500 yılına tarihlendiği Afganistan kenti Belh, antik Yunan’da "Bactra" olarak bilinmekteydi. Afganistan’ın kuzeyinde yer alan kent, Araplar tarafından “kentlerin anası” olarak anılır. Kent, Pers ve Med imparatorlukları yükselmeden önce en parlak dönemlerini yaşadı. Günümüzde kent, bölgede pamuk endüstrisinin merkezidir.
Thebes, Yunanistan - M.Ö. 1400
thebes.webp
İlk yerleşimlerin milattan önce 1400 yıllarında gerçekleştiği Thebes, Boeotia birliği tarafından yönetiliyordu ve Atina’nın büyük bir rakibi olan Boeotia birliği tarafından Pers İmparatoru I. Serhas’ın M.Ö. 480 yılındaki saldırısında imparatora destek vermişlerdi. Arkeolojik kazılar, kentteki yerleşimin Mikenler'den de geriye gittiğini ortaya koymuştur. Bugün kent, küçük bir pazar kasabasıdır.
Larnaka, Kıbrıs - M.Ö. 1400
larnaka.webp
Kentteki en erken yerleşim M.Ö. 1400 yılına tarihlenir. Fenikeliler tarafından “Citium” adıyla kurulmuştur. Deniz kenarındaki palmiye ağaçları ile ünlüdür. Arkeolojik alanları ve plajları turist akınına uğramaktadır.
Atina, Yunanistan - M.Ö. 1400
atina.webp
Batı uygarlığının ve demokrasinin doğum yeri olan Atina’nın mirası hâlâ değerlidir. Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı’lardan kalma anıt ve yapılar, dünyanın dört tarafından turistleri kendine çeker.
Cadiz, İspanya - M.Ö. 1100
cadiz.webp
Cádiz’e ilk yerleşimler milattan önce 1100 yılına tarihleniyor. Atlantik Okyanusu’na dar bir burun şeklinde çıkan kent, 18. yüzyıldan beri İspanyol donanmasına ev sahipliği yapıyor.
Kent, Fenikeliler tarafından küçük bir ticaret merkezi olarak kurulduktan sonra M.Ö. 500'de Kartacalılar tarafından alındı ve Kartacalı general Hannibal’in Iber Yarımadası’nı fethi sırasında generalin üssü olarak kullanıldı. Bundan sonra kent, keşifler çağı sırasında Rönesans'ı deneyimlemeden önce Roma ve Mağribiler'in yönetimine girdi.
Kaynak: line.do