* Elde bulundurmak, ele almak.
* Ele geçirmek, yakalamak.
* Avlamak.
* Anlamak, farkına varmak.
* Yanında bulundurmak, alıkoymak.
* Hürriyetinden mahrum edip bir yere kapamak, tevkif etmek.
* Kaplamak.
* (kırağı, çiğ, kar için) Bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak.
* Denetimi ve yetkisi altına almak.
* Desteklemek, birinden yana çıkmak.
* Benimsemek, beğenmek.
* Gereğini yapmak, yerine getirmek.
* Uygun gelmek, çelişmez olmak.
* Hizmetine almak veya kiralamak.
* (bir işe) Herhangi bir anlayışla girişmek.
* İçine girmek
* Ele geçirmek, yakalamak.
* Avlamak.
* Anlamak, farkına varmak.
* Yanında bulundurmak, alıkoymak.
* Hürriyetinden mahrum edip bir yere kapamak, tevkif etmek.
* Kaplamak.
* (kırağı, çiğ, kar için) Bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak.
* Denetimi ve yetkisi altına almak.
* Desteklemek, birinden yana çıkmak.
* Benimsemek, beğenmek.
* Gereğini yapmak, yerine getirmek.
* Uygun gelmek, çelişmez olmak.
* Hizmetine almak veya kiralamak.
* (bir işe) Herhangi bir anlayışla girişmek.
* İçine girmek