* Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak.
* (bir şey için) Belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek.
* Salıncak, hamak vb. de kendini sallamak.
* Vaktini boşve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak.
* Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek.
* Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak.
* (bir şey için) Belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek.
* Salıncak, hamak vb. de kendini sallamak.
* Vaktini boşve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak.
* Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek.
* Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak.