* düşünmediği, ummadığı hâlde karşılaşmak, rastlamak, tesadüf etmek.
* düşünmediği veya düşülmediği hâlde payına düşmek.
* (atılan şey) hedefi bulmak.
* tesadüf etmek, denk gelmek.
* düşünmediği veya düşülmediği hâlde payına düşmek.
* (atılan şey) hedefi bulmak.
* tesadüf etmek, denk gelmek.