* Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak.
* Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak.
* İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak.
* Varlığına son vermek, ortadan kaldırmak.
* İzlemek.
* Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak.
* İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak.
* Varlığına son vermek, ortadan kaldırmak.
* İzlemek.