* Taşımak, ulaştırmak veya koymak.
* Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek.
* Bir şeyi yakından uzağa götürmek.
* Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek.
* Öldürmek.
* Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek.
* Birinin yanında yürüyüp ona bir yere kadar arkadaşlık etmek.
* Bir sonuca vardırmak.
* Güvenlik görevlileri tarafından yakalanmak.
* Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak.
* Yok olmasına sebep olmak, ifna etmek.
* Tümüyle sahip olmak.
* Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek.
* Bir şeyi yakından uzağa götürmek.
* Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek.
* Öldürmek.
* Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek.
* Birinin yanında yürüyüp ona bir yere kadar arkadaşlık etmek.
* Bir sonuca vardırmak.
* Güvenlik görevlileri tarafından yakalanmak.
* Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak.
* Yok olmasına sebep olmak, ifna etmek.
* Tümüyle sahip olmak.