* Hareketsiz kalmak, yürümez olmak.
* İşlemez olmak, çalışmamak.
* Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek.
* Dinmek, kesilmek.
* Varlığını sürdürmek.
* Var olmak.
* Beklemek, dikilmek.
* Yaşamak.
* Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak.
* Kalmak.
* Hareketsiz durumda olmak.
* Bir yerde olmak veya bulunmak.
* Belli bir durumda, bir görevde bulunmak.
* (olumsuz biçimiyle) Ara vermeden, sürekli olarak.
* Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek.
* Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi.
* İşlemez olmak, çalışmamak.
* Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek.
* Dinmek, kesilmek.
* Varlığını sürdürmek.
* Var olmak.
* Beklemek, dikilmek.
* Yaşamak.
* Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak.
* Kalmak.
* Hareketsiz durumda olmak.
* Bir yerde olmak veya bulunmak.
* Belli bir durumda, bir görevde bulunmak.
* (olumsuz biçimiyle) Ara vermeden, sürekli olarak.
* Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek.
* Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi.