* Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek.
* (taşıt için) Bırakmak, koymak.
* Germek.
* İçine almak.
* Bir yerden başka bir yere taşımak.
* Bir amaçla ortadan kaldırmak.
* Solukla içine almak.
* Üzerinde bulunan bir silâhla saldırmak için davranmak.
* Atmak, vurmak.
* (bir kimseyi veya bir şeyi) Geri almak.
* (güç durumlara) Uğramak, dayanmak, katlanmak.
* Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altında bulunmak.
* (tartıda) Ağırlığı olmak.
* Döşemek.
* Herhangi bir engel kurmak.
* (ad çekme, niyet, piyango için) Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak.
* İmbik yardımı ile elde etmek.
* Çizgi durumunda uzatmak.
* Tıpkısını yazmak veya çizmek.
* (şişe, vantuz, sülük vb. için) Tedavi amacıyla uygulamak.
* Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak.
* Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerinde tespit etmek.
* Taşıma gücü olmak.
* Öğütmek.
* (protesto, poliçe, çek gibi şeyler için) Düzenleyip yürürlüğe koymak.
* (dikkat, ilgi vb. için) Üzerine toplamak.
* Hoşa gitmek, sarmak.
* Kaçan ilmeği örmek.
* Masrafını karşılamak.
* Bir duyguyu içinde yaşatmak.
* İçki içmek.
* Yürütmek, sürmek.
* (bir kimse) Ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek.
* (bir şeyin iç yüzünü anlamak amacıyla) Sıkıştırmak.
* Herhangi bir anlama almak.
* Örtmek, giymek.
* Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek.
* (yol, ay için) Sürmek.
* Daralıp kısalmak.
* Söylemek.
* Asmak.
* (boya, badana vb.) Sürmek.
* Yollamak.
* (bir şeyi) Emip dışarıya çıkarmak.
* (taşıt için) Bırakmak, koymak.
* Germek.
* İçine almak.
* Bir yerden başka bir yere taşımak.
* Bir amaçla ortadan kaldırmak.
* Solukla içine almak.
* Üzerinde bulunan bir silâhla saldırmak için davranmak.
* Atmak, vurmak.
* (bir kimseyi veya bir şeyi) Geri almak.
* (güç durumlara) Uğramak, dayanmak, katlanmak.
* Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altında bulunmak.
* (tartıda) Ağırlığı olmak.
* Döşemek.
* Herhangi bir engel kurmak.
* (ad çekme, niyet, piyango için) Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak.
* İmbik yardımı ile elde etmek.
* Çizgi durumunda uzatmak.
* Tıpkısını yazmak veya çizmek.
* (şişe, vantuz, sülük vb. için) Tedavi amacıyla uygulamak.
* Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak.
* Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerinde tespit etmek.
* Taşıma gücü olmak.
* Öğütmek.
* (protesto, poliçe, çek gibi şeyler için) Düzenleyip yürürlüğe koymak.
* (dikkat, ilgi vb. için) Üzerine toplamak.
* Hoşa gitmek, sarmak.
* Kaçan ilmeği örmek.
* Masrafını karşılamak.
* Bir duyguyu içinde yaşatmak.
* İçki içmek.
* Yürütmek, sürmek.
* (bir kimse) Ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek.
* (bir şeyin iç yüzünü anlamak amacıyla) Sıkıştırmak.
* Herhangi bir anlama almak.
* Örtmek, giymek.
* Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek.
* (yol, ay için) Sürmek.
* Daralıp kısalmak.
* Söylemek.
* Asmak.
* (boya, badana vb.) Sürmek.
* Yollamak.
* (bir şeyi) Emip dışarıya çıkarmak.