Büyük Türkçe Sözlük
* Centilmen olma durumu.
* Centilmene yakışır davranış.
* Hukukî ve resmî olmayan, ancak tarafların karşılıklı güvenlerine dayanan sözlü antlaşma.
* Çentmek işi.
* Bir şeyin kenarında kertik açmak.
* Soğan, salatalık gibi şeyleri küçük ve ince parçalar durumunda doğramak.
* Güneyle ilgili, güneye özgü olan, güney.
* Güney.
* Güneyli.
* Genellikle bir şey koymaya yarar, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış torba veya giysinin üzerine konulan...
* Cebe sığabilecek büyüklükteki defter.
* Pille çalışan ve cepte taşınan küçük fener.
* Bir kimseye ufak tefek gündelik harcamaları karşılaması için verilen para.
* günlük masrafını karşılayacak kadar kazanç sahibi olmak.
* Cepte taşınacak, cebe girecek biçimde küçük kitap.
* Cepte taşınan saat.
* Cepte taşınabilecek ve günlük ihtiyaca hemen cevap verebilecek küçük sözlük.
* Cepte taşınabilecek küçük boy takvim.
* Cebe sığabilecek küçüklükte olan, taşınabilir, kablosuz telefon.
* Çok küçük boyutları olan veya cebe sığabilecek küçüklükteki televizyon.
* Bkz. çepeçevre.
* Yankesici.