Büyük Türkçe Sözlük
* bir yerden acele gitmek zorunda kalmak, kaçmak.
* Kalp atışının dakikada en çok 90 olan normal atışını aşması.
* Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvan veya bitkilerin, yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları veya izleri, müstehase, fosil.
* Taşıllara dayanarak Yer'in geçmişini inceleyen bilim dalı, paleontoloji.
* Taşıllaşmak işi, fosilleşme.
* Taşıl durumuna gelmek, fosilleşmek.
* Düşünme gücünü yitirmek.
* İçinde taşıl bulunan, fosilli.
* Kaynama sırasında taşma.
* Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargıçıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas.
* Taşımak işi.
* işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez.
* Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı.
* İnsan, mal vb nin çeşitli araçlarla bir yerden bir yere taşınmaları, nakliyecilik, nakliyat, transport.
* Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek.
* Üstünde bulundurmak.
* (nesne için) Ağırlığınıyüklenmek.
* (boru, kanal vb. için)...
* Tasımlamak işi.
* Bir konuyu, nesneyi zihinde biçimlendirme, tasmim.
* Bir işin tasarısını hazırlamak, tasmim etmek.
* Taşacak kadar.
* Tasımla ilgili.
* Taşı andıran, taşa benzeyen.
* Taşınmasımümkün olan.
* Para, çek, senet, tahvil vb. değerli kâğıt, menkul.