Büyük Türkçe Sözlük
* onaylanmak.
* doğrulamak.
* onaylamak.
* onaylatmak.
* Onaylanmış.
* Doğrulanmış, geçerli, onaylı, tasdik edilmiş.
* Öğrenim belgesi.
* Doğrulanmamış.
* Onaylanmamış.
* Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon).
* Taşemenleri içine alan, yuvarlak ağızlı omurgalı hayvanlar familyası.
* Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit.
* Taşeronun yaptığı iş.
* Arıtma, ayıklama, temizleme.
* Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması gibi sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan...
* arıtmak, temizlemek.
* bir ticaret kuruluşunu kapatmak.
* yok etmek, ortadan kaldırmak.
* işine son vermek.
* Herhangi bir toplumsal olgudan yabancıögelerin ayıklanmasıtaraftarı olan (kimse).
* Arıtım evi, rafineri.
* Küçültme, ufak duruma getirme.
* Düzeltme, düzelti.
* düzeltmek, doğrultmak.
* gerekli bir sözü tam zamanında ve yerinde söyleyerek karşısındaki kimseyi susturmak, zekice davranmak.
* kırık, ezik, yara gibi durumlar anlatırken bir kimsenin vücudu üzerinde yer gösterildiğinde "benden uzak olsun" anlamında söylenir.
* vücutça çok güçlü kimse.