Büyük Türkçe Sözlük
* eskiden olduğu gibi, eskiden nasılsa gene öyle olmak, öyle devam etmek.
* Kırmızıcıvaoksit.
* Sevinç.
* Sürmek işi veya biçimi.
* Sürüştürmek işi.
* Sürekli olarak, yavaş yavaş ve ovarak sürmek.
* Özensizce, çabucak sürmek.
* pek çok, pek bol.
* Sürütmek işi.
* Deniz dibini taramaya yarar, demir bir çerçeveye geçirilmiş ağ.
* Deniz içinde çekilerek balık avlamaya yarar bir tür olta.
* Sürümek işini yaptırmak.
* zor bir işe giren onun bütün sıkıntılarıyla karşılaşabilir.
* Gözetmen, gözetici.
* Samilerin, Aramî kolunun doğu bölümünde olan bir Hristiyan topluluğu ve bu topluluktan olan kimse.
* Süryanî dili.
* Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek.
* Süsleme veya süslenme işi.
* Güzellik veren, güzelleştiren şey.
* Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı.
* Yerleşim bölgesinde iç ve dış dekorasyonu sağlayan bitki.
* "yararlı olmak amacıyla değil" veya "gerektiği için değil" anlamında kullanılır.
* Susmalık.
* (küçümseme duygusuyla) Süs.
* Susamış olan, susayan.
* Salak, aptal.
* Su kabağından yapılmış veya ağaçtan oyulmuşmaşrapa.
* Anlamsız, boşkonuşan (kimse).