Büyük Türkçe Sözlük
* Sürünmek fiilini pekiştirmek için kullanılır.
* yoksul ve perişan yaşamak.
* bir işi sonuçlanıncaya kadar boş yere geciktirmek, uzatmak.
* bir işsonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmek, uzamak, askıda kalmak, bir türlü sonuçlanamamak.
* Sürümek işi.
* Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek.
* Hafif şeyler için, sürüklemek.
* Herhangi bir güçlükle yürümek.
* Bir...
* Sürümü çok olan, çok sürülen, satılan (mal).
* Sürümü olmayan, az satılan veya satılmayan (mal).
* Sürümü olmama durumu.
* Bir işin sonuçlanıncaya kadar boş yere uğradığıgecikmelerin tümü.
* Süründürmek işi.
* Sürünmek işini yaptırmak, sürünmesine sebep olmak.
* Güçlük ve sıkıntıya uğratmak.
* Süründürülmek işi.
* Süründürmek işi yapılmak.
* Sürüngenlerden olan (hayvan).
* Yere yatay olarak uzanan (sap veya kök).
* Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı.
* Sürünmek işi.
* Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi.
* Karnı üzerinde sürünerek ilerlemek.
* Kendi üzerine sürmek.
* Bir şeye değerek geçmek, geçerken değmek.
* Sürünmek işine konu olmak.
* Yoksul ve...
* Sürünmek işi veya biçimi.
* Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet.
* İçinde çok miktarda şeker bulunan koyu sıvı kıvamda olan ilâç.