Büyük Türkçe Sözlük
* Taşıt sürücülerine, ilgililerce verilen araç kullanmada yeterli olmayıgösteren belge, yeterlik belgesi, ehliyetname, ehliyet.
* Sürü durumunda yaşayan.
* Sürücünün işi, şoförlük.
* arkadaşların yardımıyla yapılan veya bir amaç uğruna topluca girişilen bir işten ayrılanlar zararlara uğrarlar.
* herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturmak, herkesin yaptığınıyapmamak.
* Sürüklemek işi.
* Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek.
* Akarsu için, götürmek.
* İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek veya bir...
* Sürüklendirmek işi veya durumu.
* Sürüklenmesine yol açmak.
* Sürüklenmek işi veya biçimi.
* Sürüklenmek işi.
* Sürüklemek işi yapılmak veya sürüklemek işine konu olmak.
* Kendi kendini sürüklemek.
* Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere...
* Sürükletmek işi.
* Sürüklemek işini yaptırmak.
* Sürükleme niteliği veya gücü olan.
* İlgiyi sürdüren.
* Sürüklemek işi veya biçimi.
* Sürülmek işi.
* Piyasaya çıkarılma.
* Sürülmek işine konu olmak veya sürmek işi yapılmak.
* Uzaklaştırılmak, nefyedilmek.
* Sürülmek işi veya biçimi.
* Bir ticaret malının satılır olması, revaç.
* Bir paranın geçer olması, tedavül.