Büyük Türkçe Sözlük
* Süngüleşmek işi.
* Birbirine süngü ile saldırmak.
* Süngü takmış olan.
* Doğana benzeyen, yırtıcı, avcıkuş.
* ölülerden kötü bir anışla söz edilirken söylenir.
* Sağlığı, esenliği bozuk.
* Ataklığı, etkinliği, neşesi kalmamış.
* Şu zamirinin çoğulu.
* Sunmak işi.
* Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, yollamak, göndermek, takdim etmek.
* Sünmek işi.
* Esnekliğini yitirerek gevşemek.
* Kopmadan uzamak, gerilmek.
* Hz.Muhammed'in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğu söz.
* Erkek çocukta, erkeklik...
* Sünnet edilmiş veya edilecek çocuk.
* Erkek çocukların sünneti sırasında yapılan eğlence.
* Müslümanlıkta Hz. Muhammed'in koyduğu kuralları olduğu gibi uygulayan, onun izinden giden kimse.
* erkek çocukta erkeklik organının ucundaki deriyi çepeçevre kesmek.
* sünnet edilmek.
* Çocuklarısünnet eden kimse.
* Sünnetçinin yaptığı iş.
* Sünnetlemek işi veya durumu.