Büyük Türkçe Sözlük
* (görevini, yetkisini vb.yi) Kötüye kullanma, yolsuzluk.
* Bkz. kötüye kullanmak.
* Gizlice cana kıyma ve kötülük etmeye kalkışma.
* Bir devlet büyüğünü veya önemli bir kişiyi plân kurarak öldürme.
* Suikast yapan (kimse).
* düzenlenen suikast olayında rol oynamak.
* Kötü niyet.
* Aynı tonda yazılmış çalgı parçaları dizisi.
* Otellerde değişik amaçlar için kullanılmak üzere donatılmış ve birden çok odaya sahip olan özel bölüm.
* Kötü san, kuşku.
* Konu.
* Özne.
* Suç işlemiş gibi utanç veya korku içinde büzülmüş olarak.
* İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık.
* Şükretmek işi.
* Tanrı'ya minnet duygusunu sunmak.
* Bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak.
* Şükreylemek işi veya durumu.
* Bkz. şükretmek.
* Başarı.
* Gösteriş, ilgi çekecek durum.
* başarı kazanmak.
* ilgi çekecek bir durum yaratmak.
* Sükûnet.
* Durgunluk, dinginlik, hareketsizlik.
* Huzur, rahat.
* Dinme, yatışma.
* sakinleşmek, rahatlamak.