Büyük Türkçe Sözlük
* (bir süre örtülü kalmışbir iş veya sorun) aydınlanmak, belli olmak.
* Soru.
* (üst bir mevki) sorumlu sayılan birine soru sormak.
* sormak.
* Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı.
* Gece yapılan sinema, tiyatro gösterisi, matine karşıtı.
* Bkz. Supap.
* Şehirlerin güvenlik işlerine bakan görevlilerin başı.
* Acemi ocaklarında küçük aşamalısubay.
* Osmanlılarda kapıkulu süvarileri arasından...
* Silâhlı kuvvetler içinde asteğmenden mareşale (deniz kuvvetlerinde büyük amirale) kadar rütbelere yükselebilen, özel kanunlara bağlı asker.
* Subayın görevi veya rütbesi.
* Bazı yerlerde beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi veya sidiği bir kaba akıtacak boru.
* Sübeği olan.
* Öznel, nesnel karşıtı.
* Sübjektif olma durumu.
* Öznelci.
* Öznellik.
* Öznelcilik.
* Süblimleştirme yoluyla elde edilen ürün.
* Ak sülümen.
* Süblimleşmek işi.
* Bir cisim, katı durumdan sıvı durumuna geçmeden, doğrudan doğruya gaz durumuna dönüşmek.
* Bir cismi katı durumdan doğrudan doğruya gaz durumuna dönüştürmeye dayanan işlem.
* Bazı katı cisimleri ısıtarak buharlaştırdıktan sonra soğutma...