Büyük Türkçe Sözlük
* Toplumun fertlerini birbirine yaklaştıran, bir arada tutan
* Sosyal bakımdan söz konusu olan değişme.
* Sosyal alanda emekçi toplum kesimlerinin çıkarlarının korunması ve üretimi artırmak yanında hakça bölüşümü de ön plânda tutan sosyal ve siyasî akım.
* Sosyal demokrasi yanlısı olan kimse.
* Ekonomik ve sosyal alanlarda bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlayıcı politikalar üreten devlet modeli.
* Sosyal yapının düzenli bir biçimde oluşması.
* Sosyal konulu etkinlik.
* Sosyolojik bakımdan gözlenen değişme ve gelişme.
* Sosyal sigorta ve sosyal yardım gibi araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına alma.
* İnsanın toplum içindeki yaşama biçimi.
* Birbirlerinden haberi olan, en az iki insan arasında bir süre devam eden, anlamlı, belirli amaçları bulunan sosyal bağ.
* Dar gelirliler için özel olarak yapılmış, sağlığa uygun ucuz konut.
* İnsanlar arası ilişkilerden doğan ve bir defa olup biten sosyal oluşum, sosyal hadise.
* Sosyal nitelikli olay, sosyal vakı a.
* Zaman içinde insanların oluşturduğu toplumla ilgili sosyal değişim.
* Toplumun insan davranışlarına etkisini konu edinen bilim dalı.
* Bir işte ücret karşılığı çalışanların sağlığını, geleceğini güvence altına almak amacıyla kazançlarından bir bölümü kesilerek yapılan sigorta...
* Bir sosyal pozisyonunun diğer sosyal pozisyona göre işgal ettiği duruma verilen ad.
* Bir toplumda yaşama biçimi, maddî imkânları, öğrenim durumu bakımlarından birbirine benzeyen kişilerin oluşturduğu sınıf.
* İçinde sosyal ilişkilerin, sosyal olayların meydana geldiği, sosyal grupların ve kurumların yer aldığı toplumun şekil ve çerçevesiyle ilgili dış...