Büyük Türkçe Sözlük
* Emmek.
* Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayıhesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan kimse, mesul.
* sorumlu saymak, mesul olarak görmek.
* Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, mesuliyet.
* sorumlu sayılmak, sorumlu olarak görülmek.
* Sorumlu olmayan, sorumluluk taşımayan, mesuliyetsiz, gayrimesul.
* Sorumsuz (bir biçimde).
* Sorumsuzlaşmak işi veya durumu.
* Sorumsuzca davranmak.
* Sorumsuz olma durumu veya sorumsuzca davranış, mesuliyetsizlik.
* Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem.
* Sıkıntı veren durum, dert.
* Sorunu olan, problemli.
* Çözümü belli olmayan.
* Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik.
* Sorunu olmayan, problemsiz.
* Soruşmak işi.
* Birine sormak.
* Emilip yok olmak.
* (çamaşır) Kurumaya başlamak.
* Soruşturmak işi.
* Herhangi bir konuda ilgili kişilere soru yönelterek bilgi toplama işi, sormaca, tetkik, tahkik, anket.
* Bir idarî veya adlî...
* soruşturma yapmak.
* Herhangi bir konuda soruşturma yapmak üzere oluşturulmuş kurul, tahkikat komisyonu.
* Soruşturma kurulunun hazırlamış olduğu yazılı belge.