Büyük Türkçe Sözlük
* suçu işlerken, suç üstü yakalanmak.
* Bkz. jurnal.
* Bıldırcın sökünü.
* Maden posası, demir boku, dışkı.
* Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı.
* bir nesneyi işe yaramayacak durumda olmasından dolayı kullanmamak.
* Çürümüş olan.
* Sağlam ve dayanıklı olmayan.
* Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan.
* Gereği gibi işlemez, sakat.
* Vurma veya...
* birinin sağlam olmadığı anlaşılmak.
* sağlık durumunun elverişsiz olması yüzünden askerlik ödevinden bağışlanmak.
* Doğal olmayan ve basit kimyasal yollarla elde edilen boya.
* Sağlam olmayan, işe yaramaz.
* Otomobil vb. taşıt araçlarının egzozundan çıkan yanmış gaz.
* Bozuk, kötü, işe yaramaz özellikleri olan durum veya iş.
* Ayarı düşük on akçe, sağ para karşıtı.
* Çok kullanılan söz veya düşünce.
* tedbirsizlik edip sonu tehlikeli olabilecek bir işe girişmek.
* Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan (bitki ve organizmalar), saprofit.
* Çürüğü olan.
* Çürük olma durumu.
* İşe yaramayan maddelerin bırakıldığı yer.
* Sakıncalı, şüpheli, belirsiz durum.
* Çürüğü olmayan.
* Suç.
* Yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum.
* Çürümek işi.