Büyük Türkçe Sözlük
* Oyalanmak, vakit geçirmek.
* Bir yere sürtünerek kaşınmak.
* (göl, deniz, akarsu vb. için) Derinliği az, dibi yüzeyine yakın olan.
* Ayrıntıya inmeyen, yeterli olmayan, yüzeyde kalan.
* Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, kapasite.
* Bkz. sığla.
* Bkz. sıvamak.
* Besin maddelerinin sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan (hareket).
* Puro.
* İnce kâğıda, kıyılmıştütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanıçekilen nesne.
* Kın kanatlılardan, tütünden başka, kiler ve mutfaklarda saklı birçok yiyecek maddelerine düşkünlüğü ile tanınan böcek (Lasioderma serricorne).
* Yufka arasına peynir veya kıyma koyduktan sonra sigara gibi sarılıp tavada kızartılan börek.
* sigarayı bir ucundan yakıp öbür ucundan dumanını emerek içine çekmek.
* Sigara sarmaya yarar çok ince kâğıt.
* çok ince.
* sigara kâğıdına tütün koyarak sigara yapmak.
* İçine sigara yerleştirilen, kapaklı, metal kutu.
* Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, küllük.
* Sigaraya aşırıdüşkün olan kimse.
* Sigara satan kimse.
* Sigarası olan.
* Sigara konulan kap.
* Sigara ağızlığı.