Büyük Türkçe Sözlük
* Seyretmek işi.
* Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak.
* Bir olaya karışmadan bakmak.
* Eğlenmek, görmek, öğrenmek vb.için bakmak, izlemek.
* (gemi...
* çıkacak olaylarıgör, ibretle seyret.
* Seyreylemek işi veya durumu.
* (bir şeyi) Seyretmek, geriden gözlemek.
* Gidişgeliş, trafik.
* Din kitaplarına göre isyancı meleklerin, kötü ruhların başı olarak nitelenen varlık.
* Kötü düşünce, kötü niyet.
* Çok kurnaz, uyanık (kimse).
* bazı davranışlarda iradeli, güçlü davranamamak, nefsine uymak.
* uyku hâlinde iken meni boşalmak, düşazmak.
* Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu.
* "sevilmeyen bir kimse zorluk içinde kaldığında bunu hak etmiştir" anlamında kullanılır.
* Erkek elbisesi yapımında kullanılan kadife dokunuşlu bir tür pamuk kumaş.
* Hareketli ve becerikli çocuk.
* yapılmaması gereken bir davranış için, yapma isteği duyulduğunda söylenir.
* durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak.
* uygunsuz bir işyapacak veya kötülük düşünecek durumu olmayan çok yaşlı kimseler için kullanılır.
* Tatula.
* Yanardöner fener.
* konuşma sırasında birden kısa bir sessizlik olması durumunda söylenir.
* çok zeki ve kurnaz.
* sevilmeyen, görmek bile istenilmeyen kimse için söylenir.