Büyük Türkçe Sözlük
* Seyredilmek işi veya durumu.
* Seyretmek işine konu olmak.
* Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı.
* Çok bulunmayan, az rastlanan.
* Uzun zaman aralıklarıyla, arada...
* Otlayan hayvanların, genellikle koyun ve keçilerin, mera üzerine seyrek bir şekilde dağıtılarak, birbirini rahatsız etmeden, çobanlar tarafından...
* Biraz seyrek, seyrek (bir biçimde).
* Seyrekleşmek durumu.
* Seyrek duruma gelmek, seyrelmek.
* Seyrekleştirmek işi veya biçimi.
* Seyrekleştirmek işi, seyreltme.
* Seyrek duruma getirmek, seyreltmek.
* Seyrek olma durumu.
* Seyrelme işi.
* Seyrekleşmek.
* Seyreltilmiş olan, derişik karşıtı.
* Seyreltik olma durumu.
* Seyreltilmek durumu.
* (bir sıvı) Bir miktar su veya sıvıkatılarak az yoğun duruma getirilmek.
* Seyreltmek işi, seyrekleştirme.
* Seyrekleştirmek.
* (sıvıyı) Bir miktar su veya sıvıkatarak az yoğun duruma getirmek.
* Beklenmedik bir şey olacağını anlatır.