Büyük Türkçe Sözlük
* Acıyarak ve koruyarak seven, şefkatli, müşfik.
* Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkat.
* İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşıyakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.
* sevgi duymak, sevmek.
* Sevginin yoğun olarak sergilenmesi.
* Sevgi ve bağlılık duyulan.
* Sevilen, âşık olunan kimse, dost, yar.
* Sevgisi olmayan.
* Aşırısevgi ve bağlılık duygusu, aşk.
* Eşcinsel kadın.
* Sevilmek işi veya biçimi.
* Sevilmek durumu.
* Sevgi duyulmak, sevgi beslenilmek, beğenilmek.
* Sevmek işi, sevgi.
* Bir kimse veya bir şeyde bulunan ve o kimse veya şeyi başkalarına sevdiren özellik.
* Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, şirin (canlılar için).
* Sevimlileşmek işi.
* Sevimli duruma gelmek.
* Sevimlileştirmek işi.
* Sevimli duruma getirmek, sevimli olmasını sağlamak.
* Sevimli olma durumu.
* Hoşa gitmeyen (canlılar için).
* Hoşnutsuzluk, memnuniyetsizlik yaratan (şey).