Büyük Türkçe Sözlük
* Ezmek işine konu olmak.
* (mide, yürek ve iç sözlerini özne olarak aldığında) Açlık sıkıntısı duymak.
* Ezik duruma gelmiş.
* Kendisine baskı yapılmış, hakları elinden alınmış.
* Ezilmiş olma durumu.
* Tohumların ezilip yağ çıkarıldığı yer.
* Ezmek veya ezilmek fiillerine getirilerek onların anlamlarını pekiştirir.
* Organik veya ruhî büyük sıkıntı, azap.
* Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik.
* Korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı.
* ezerek parçalayarak, tamamen değiştirerek kullanılmaz veya anlaşılmaz duruma getirmek.
* Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü.
* zahmet ve sıkıntıya uğramak.
* zahmet ve sıkıntı vermek, canını yakmak.
* zahmet çektirmek.
* Eziyet çekerek yapılan.
* Eziyet veren, eziyet çektiren, üzgülü.
* Eziyet çekmeden yapılan, sıkıntısız, üzgüsüz.
* Kaza ile, yanlışlıkla, rastgele.
* Ezmek işi.
* Sebze veya yemiş ezerek yapılan yiyecek.
* Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalamak, katı ve...
* Yağ veya başka bir maddeyle ezilerek hamur haline getirilmiş boya.
* Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassıltmak, biçimini değiştirmek.
* Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek.
*...
* İki gözde görme bozukluğu.
* Kırmızı mercimek, et suyu, yağ, nane, karabiber, kırmızıbiber karışımı ile pişirilen ve Anadolu'da yaygın olan bir tür çorba.