Büyük Türkçe Sözlük
* Semeleşmek durumu.
* Seme duruma gelmek.
* Semizlik.
* şişmanlamak.
* Semendergilerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan (Salamandra).
* Ateşte...
* Omurgalı hayvanlardan amfibyumlar sınıfının, kuyruklu hayvanları içine alan bir familyası.
* Beygir, katır gibi hayvanlaırın sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan yastık.
* Hamalların yük taşırken...
* semeri, yük hayvanının sırtına koyup bağlamak, semerlemek.
* Semer yapan veya satan kimse.
* Semercinin işi.
* Yemiş, meyve, ürün.
* İstenilen sonuç, verim.
* Verimli.
* bir şey istenilen verimi, sonucu vermek.
* eşek gibi kabaca yatmak.
* Semerlemek işi.
* Semer vurmak.
* Semerlenmek işi veya durumu.
* Semerlemek işi yapılmak, semer vurulmak.
* (yük hayvanı için) Semeri olan.
* (yük hayvanı için) Semeri olmayan.