Büyük Türkçe Sözlük
* Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında selâm vermek, esenlemek.
* Selâmlanmak işi.
* Selâmlamak işi yapılmak.
* Selâmlaşmak işi, esenleşme.
* Birbirine selâm vermek, esenleşmek.
* Çok az tanışmak.
* Selâmlamak işi veya biçimi.
* Saray, köşk veya konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm, haremlik karşıtı.
* Osmanlı padişahları cuma namazını...
* "Saygısız bir biçimde, selâm vermeksizin, saygı göstermeksizin" anlamlarında kullanılan selâmsız sabahsız sözünde geçer.
* Saygısız bir biçimde, selâm vermeksizin, saygı göstermeksizin.
* "Selâmet sizin üzerinizde olsun" anlamında bir esenleme sözü.
* aşırı tok sözlü kişiler için uyarma yollu söylenir.
* Sağlık dileme sözü.
* İnme, felç.
* Akıcılık.
* Sultanlar.
* Osmanlı padişahlarının veya eşlerinin yaptırdıkları cami.
* Büyük meyhane.
* Küçük sel.
* Selçuklu.
* XI. yüzyılda Anadolu, Orta bölümünde devlet ve imparatorluk kuran, çoğunluğunu Oğuzların oluşturduğu bir soy.
* Bu soyun kurduğu ve XIII...
* Yayvan sepet.
* Bisikletin oturulacak yeri.
* Bkz. sere.