Büyük Türkçe Sözlük
* Büyük çağlayan, çavlan.
* Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi...
* birinin selâmlamasına karşılık vermek.
* selâm vermek.
* bir büyüğe, bir üste veya saygıduyulan bir şeye ayakta selâm vermek.
* uzakta olan birine bir kimse veya mektup aracılığıyla esenlik dilemek.
* "saygım, esenlik dileklerim ona ulaşsın" anlamında bir iyi dilek sözü.
* Maydanozgillerden, 1-2 m boyunda, pis kokulu, hekimlikte kullanılan bir bitki (Levisticum).
* her davranış para harcamaya bağlıdır.
* Selâmlaşıp hatır sorma.
* selâmını birine götürmesini söylemek.
* birinin gönderdiği selâmı başkasına iletmek.
* birine esenleme haberi göndermek.
* küçük bir ilgi gösterdik, üzerimize büyük bir iş yüklendik.
* selâmlamak.
* başınısağve sol omuzlarına çevirerek namazıbitirmek.
* Esen olma durumu, esenlik.
* Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak güvenlik içinde olma.
* Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru...
* esenliğe kavuşmak, kurtulmak.
* Selâmetlemek işi veya durumu.
* Yolcuyu, konuğu uğurlamak, geçirmek.
* her türlü ilişkisine son vermek.
* Selâmlamak işi, selâm verme.