Akdeniz'in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs, konumu nedeniyle her zaman stratejik bir öneme sahip oldu. Yüzyıllar boyunca çeşitli medeniyetlerin egemenliği altına giren Kıbrıs, Osmanlılardan önce Venediklilerin elindeydi. Ada'da Venedik hakimiyeti 82 yıl sürdü.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Akdeniz'de stratejik açıdan önemli adalar ve ülkeler fetholunmuş ve bu deniz tamamıyla Osmanlı'nın hakimiyeti altına girmişti. Fakat, Kıbrıs hâlâ Venediklilerin elinde bulunuyor ve burada barınan korsan tekneleri Mısır'a sefer yapan Türk gemilerine zarar veriyordu.
Kanuni Kıbrıs'ı hedefine koymuş, lâkin ömrü vefâ etmemişti. Oğlu II. Selim, veliahtlığı zamanından beri adanın fethini aklına koymuştu. 1569 sonbaharında, adanın Osmanlı'ya verilmesi İtalyanlardan istenmiş, bunun reddedilmesi üzerine sefer hazırlıkları başlatılmıştı.
Lala Mustafa Paşa komutasındaki 60.000'den fazla Osmanlı ordusu, Donanma Komutanlığı'nı Piyale Paşa'nın, filo kumandanlıklarını Müezzinzâde Ali Paşa ile Murad Reis'in yaptıkları 360 kadar savaş ve nakliye gemisiyle, 1570 yılının Mart-Nisan-Mayıs aylarında üç ayrı filo halinde İstanbul'dan ayrıldı.
Bu filolar Osmanlı adalarında birleşmiş ve Osmanlı donanması 1 Temmuz 1570'de Limasol limanına demirledi. Ertesi gün karaya asker çıkartılarak Limasol Kalesi zaptedildi. Daha sonra Larnaka'ya ağır toplar ve asker çıkartıldı, buradan da Lefkoşe üzerine yüründü. 9 Eylül 1570'te Lefkoşe fetholundu.
18 Eylül 1570'te Magosa kuşatıldı ve 1 Ağustos 1571'de Magosa'nın da teslim olmasıyla, Kıbrıs'ın Venediklilerden fethi tamamlandı.
Ada'daki Osmanlı hakimiyeti, halkı Venedikliler zamanında yaşanan baskıdan kurtardı. Toprağa bağlı kölelik kaldırıldı. Hristiyanlara mezhep hürriyeti tanındı.
Anadolu'dan, çoğunlukla da İçel ve Konya bölgesinden göçmenler getirilerek Kıbrıs'a yerleştirildi. Bugün Kıbrıs'ta yaşayan Türk halkının esası bu göçle oluştu.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Akdeniz'de stratejik açıdan önemli adalar ve ülkeler fetholunmuş ve bu deniz tamamıyla Osmanlı'nın hakimiyeti altına girmişti. Fakat, Kıbrıs hâlâ Venediklilerin elinde bulunuyor ve burada barınan korsan tekneleri Mısır'a sefer yapan Türk gemilerine zarar veriyordu.
Kanuni Kıbrıs'ı hedefine koymuş, lâkin ömrü vefâ etmemişti. Oğlu II. Selim, veliahtlığı zamanından beri adanın fethini aklına koymuştu. 1569 sonbaharında, adanın Osmanlı'ya verilmesi İtalyanlardan istenmiş, bunun reddedilmesi üzerine sefer hazırlıkları başlatılmıştı.
Lala Mustafa Paşa komutasındaki 60.000'den fazla Osmanlı ordusu, Donanma Komutanlığı'nı Piyale Paşa'nın, filo kumandanlıklarını Müezzinzâde Ali Paşa ile Murad Reis'in yaptıkları 360 kadar savaş ve nakliye gemisiyle, 1570 yılının Mart-Nisan-Mayıs aylarında üç ayrı filo halinde İstanbul'dan ayrıldı.
Bu filolar Osmanlı adalarında birleşmiş ve Osmanlı donanması 1 Temmuz 1570'de Limasol limanına demirledi. Ertesi gün karaya asker çıkartılarak Limasol Kalesi zaptedildi. Daha sonra Larnaka'ya ağır toplar ve asker çıkartıldı, buradan da Lefkoşe üzerine yüründü. 9 Eylül 1570'te Lefkoşe fetholundu.
18 Eylül 1570'te Magosa kuşatıldı ve 1 Ağustos 1571'de Magosa'nın da teslim olmasıyla, Kıbrıs'ın Venediklilerden fethi tamamlandı.
Ada'daki Osmanlı hakimiyeti, halkı Venedikliler zamanında yaşanan baskıdan kurtardı. Toprağa bağlı kölelik kaldırıldı. Hristiyanlara mezhep hürriyeti tanındı.
Anadolu'dan, çoğunlukla da İçel ve Konya bölgesinden göçmenler getirilerek Kıbrıs'a yerleştirildi. Bugün Kıbrıs'ta yaşayan Türk halkının esası bu göçle oluştu.
- Önceki Konu
- Sonraki Konu