İçindekiler
![Karain Mağarası Karain Mağarası](https://www.topragizbiz.com/data/attachments/25/25163-7f29d82b228a93c7481f2291e401682c.jpg)
Oluşumu
Karain Mağarası; doğal karstik oluşumlar sonucu meydana gelmiştir. 1946 yılında mağara, Kılıç Kökten tarafından keşfedilmiş olup mağaranın oluşumu hakkındaki yaptığı araştırmalar mağaranın ince dehlizlerle üç kayanın birleşimi sonucunda ortaya çıkmış olduğunu gösterir. Mağara Çam (Katran) Dağı'nın kalkerli dik yamaçlarında bulunan Çadır Tepesi içine doğal bir şekilde karstik olaylarla oyularak oluşmuştur. Karain Mağarası Kretase yaşında 2 zamana ait kalkerler içinde bulunur.Özellikleri
Antik yerleşim
1946 yılından beri kazılar yapılmaktadır. Yapılan kazılardan, bölgenin günümüzden 500.000 yıl kadar önce de yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Türkiye'nin içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır. Buluntular mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesi'nde ve Antalya Müzesi'ndeki tarihöncesi bölümde sergilenmektedir.Arkeolojik araştırma
![Mağaranın iç bölümleri Mağaranın iç bölümleri](https://www.topragizbiz.com/data/attachments/25/25164-5e487e2aae39e93a6b6577982123adba.jpg)
Karain Mağarası, Anadolu ve Yakın Doğu tarihi açısından önemli bir paleolitik merkezdir. Mağara paleolitik, neolitik, kalkolitik, eski tunç gibi protohistorik çağlarda ve klasik çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan edilmiştir. Karain Mağarası'nda yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik buluntular alt paleolitikten geç Roma dönemine kadar görülen yerleşim izleri ile Anadolu arkeolojik çalışmalarında önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Yeryüzünde bilinen paleolitik mağaraların çoğu sadece bir dönemi temsil ederken Karain alt, orta ve üst olarak kesintisiz bir katmanlaşma göstermekte ve bu katmanlardan elde edilen veriler, özellikle Avrupa ve Yakın Doğu arasındaki bağlantılar ve göç yolları hakkında fikir vermesi açısından önem taşımaktadır. Karain'den ele geçirilen Anadolu'da bilinen en eski insan kalıntılarının yanı sıra mağarada ortaya çıkarılan taşınabilir sanat ürünleri Anadolu sanatının ilk örnekleridir. Mağaraya giriş paralıdır.
Ayrıca, verdiği bitki ve hayvan kalıntıları ile Batı Akdeniz'in eski çevresinin ortaya konmasında önemli bir rol üstlenen Karain, çevresindeki diğer mağaralarla birlikte doğal ve kültürel özellikleri dolayısıyla karma sit olarak Dünya Miras Listesi'ne önerilmektedir. Mağaradaki kazılar hala devam etmektedir.
Kazılar
Buluntular
İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, Alt Paleolitik'ten başlayarak; Orta ve Üst Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, İlk Tunç Çağı, MÖ. 2. binyıl ve Klasik Çağ'da insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan edilmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m'yi bulan kalın bir kültür dolgusu içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskanı Paleolitik Çağ'dadır. Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup; mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain Mağarası'nda yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik buluntular; Antalya Müzesi'nde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesi'nde sergilenmektedir. 1997 yılında 1. derecede arkeolojik doğal sit alanı ilan edilmiştir. Yarasaların yaşadığına dair izler vardır.Bulgular
Kemik Aletlerinin Tekno-Tipolojik Analizi
![Antalya Müzesinde sergilenen Paleolitik çağa ait Karain Mağarasından elde edilen buluntular Antalya Müzesinde sergilenen Paleolitik çağa ait Karain Mağarasından elde edilen buluntular](https://www.topragizbiz.com/data/attachments/25/25165-f0331138fb78503a22ff0365fbcdda10.jpg)