İsrail Azerbaycan'ı Neden Seviyor ve Destekliyor?

israil-azerbaycan.jpgBirbirlerine kara sınırıyla bağlı olmayan iki ülke; İsrail ve Azerbaycan. Bugün bu iki ülke pek çok alanda işbirliğine gitmektedir. Bu iki ülkeyi yakınlaştıran sadece ekonomik ve askeri sebepler olmayıp karşılıklı stratejik çıkarlardır.

Pek çoğumuz İkınci Karabağ Savaşı'ndan sonra Azerbaycan sokaklarında Türkiye Azerbaycan ve İsrail bayraklarının yan yana dalgalandığını, İsrail'in Ermenistan yerine Azerbaycan'ı desteklediğine şahit olduk.

İçinde yaşadığımız bu coğrafya, düz okumalarla anlaşılamayacak biçimde karmaşık, düz yorumlar ile anlatılamayacak şekilde kompleks, analiz etmeden sığ ve kaba yorumlarla ifade edilmesi mümkün olmayan ilişkileri içermektedir. Peki Azerbaycan ve İsrail ilişkilerinin dostane sürmesi ve birbirlerini desteklemelerinin altında hangi nedenler yatmaktadır?

Yahudiler yaklaşık 2000 yıldır Azerbaycan topraklarında yaşamaktadır. Azerbaycan halkı her zaman içlerindeki Yahudi azınlığa saygılı davranmıştır. Azerbaycan'da görülen en eski Yahudi topluluğu, MS 5. yüzyılda bölgede varlıkları bilinen ve Kuba'da yerleşen dağ yahudileridir.

18. yüzyılda Azerbaycan'ın Kuba ile sınırlar içerisindeki Kırmızı Kasaba'da kurulmuş olan Musevi cemaati, Çarlık Rusya'sının saldırılarından korunmak için, bu bölgeyi kendilerine ideolojik üs olarak belirlediler. İlk Musevi sinagogun da yapıldığı yer olduğuna inanılan Kırmızı Kasaba, sinagogun yapıldığı dönemde Kafkasya'nın Kudüs'ü ya da Küçük İsrail olarak anılmıştı.

Bugün Kafkas Cumhuriyetleri arasında en çok Yahudi Azerbaycan'da yaşamaktadır. Aynı şekilde İsrail'de Azerbaycan'dan göç eden 70.000'den fazla Azerbaycan asıllı Yahudi yaşamaktadır. Dünyadaki Yahudilerin belki İsrail'den sonra korkmadan "ben yahudiyim" diyebildiği ikinci ülke Azerbaycan'dır desek pek de yanlış olmaz.

Albert Agarunov, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri subayı, Azerbaycan'ın Ulusal KahramanıKarabağ Savaşı'na gönüllü olarak katılan ve Azerbaycan ulusal kahramanı ilan edilen Albert Agurunov yahudi kökenli bir askerdi.

19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Bakü'de Petrol sanayisi gelişmeye başladı. Bu, museviler için önemli bir iktisadi ve ticari fırsattı.

Museviler bu bölgede yaptıkları ticaretle önemli ayrıcalıklar kazandılar. 1918 yılında Kuba bölgesinde Müslümanlar ve museviler Ermenilerin saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Bu da musevileri ve Türkleri aynı ortak kaderde birleştirmişti. Azerbaycan'da bulunan ve Kırmızı Kasaba museviler için en önemli ziyaret merkezlerinden biri oldu.

Azerbaycan 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettiğinde onu ilk tanıyan ülke Türkiye olurken ikinci tanıyan ülke ise İsrail'di. İsrail 1993 yılında Bakü'de büyükelçiliğini açtı.

İki devlet arasındaki ilişkiler Azerbaycan'ın Rusya odaklı dış politika yerine alternatif ülkeleri yönelmesi paralelinde gelişti. Karabağ konusunda Rusya'nın Azerbaycan değil de Ermenistan yanlısı bir tutum izlemesi Azerbaycan'ın Rusya'dan uzaklaşarak yeni ülkelerle işbirliği yapmaya itti. Azerbaycan bölgede Rusya'nın gücünü dengelemek için batıdaki etkin Yahudi lobisinin gücünden de faydalanmak istiyordu.

İsrail tarafından bakarsak Azerbaycan'ın zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve İran'a komşu olması sebebiyle vazgeçemeyeceği bir ülke durumuna geldi.

Ermenistan Azerbaycan toprağı olan Karabağ bölgesini işgal etmişti. 1991 yılında Ermenistan ordusu Azerbaycan ordusundan kat be kat güçlüydü. Ermeni işgali ancak Azerbaycan'ın yapacağı bir askeri operasyon ile son bulabilirdi.

Bakü yönetimi enerji gelirlerini ordusunun modernizasyonu için harcadı. Ermenistan, Rusya ile çok yönlü ilişkilerini sürdürüyor, İran'dan ise dolaylı bir yardım alıyordu. Azerbaycan'ın destek alacağı tek devlet ise Türkiye'ydi. 1990'lı yıllarda Türkiye'nin ekonomik olarak kısıtlı imkanları ve askeri teknolojisinin yeterince gelişmemiş olması, Azerbaycan'ı dünyada sözü geçen güçlü bir ülke ile askeri ilişkiler geliştirme yoluna itti.

Haydar Aliyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı (1993-2003)Oldukça güçlü Ermeni lobisi, Azerbaycan'ın diğer ülkelerle işbirliğine gitmesini engelliyordu. Azerbaycan, Ermeni lobisinin sözünü geçiremeyecek İsrail ile yakın ilişki içerisine girdi. 1993 yılından itibaren İsrailli siyasetçiler resmi veya gayri resmi düzeyde Azerbaycan'a birçok ziyaretler gerçekleştirdiler. Şubat 1994'te Azerbaycan devlet başkanı Haydar Aliyev kendisine bir gazetecinin İsrail'e karşı nasıl bir politika izleyeceksiniz sorusuna, "İsrail ile ilgili özel politikalarım olacaktır." açıklamasında bulunmuştu.

Haydar Aliyev Arap dünyası ve İsrail arasında denge politikası izleyerek, İsrail ile ilişkilerde Azerbaycan'da bulunan Musevi cemaatinin gücünü kullandı.

1997 yılında İsrail başbakanı Benyamin Netenyahu Azerbaycan'ı ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile görüştü. Aliyev de 1997 yılında Amerika'ya yaptığı bir ziyaret sırasında, Amerika Yahudi Kongresi'ne katılarak, Amerikan Musevi cemaatinden Ermeni işgaline karşı destek istedi.

1995 yılında Azerbaycan parlamentosunda Musevi kökenli milletvekilleri bulunuyordu. Bakü yönetimi dini hoşgörü çerçevesinde, Musevi cemaatine verdiği hakları ön plana çıkararak adını duyurmaktaydı.

Bugün Azerbaycan'da 20.000'in üzerinde Musevi cemaatine üye insan bulunurken, bu cemaate bağlı 7 Sinagog bulunmaktadır. Kısacası Azerbaycan, Musevilere her zaman dini hoşgörüyle yaklaşmıştır.

İki ülke arasında karşılıklı iyi ilişkilerden sadece onlar değil Amerika da memnundu. Çünkü Amerika eski Sovyet Cumhuriyetlerinin Rusya'nın yanında toplanmasını istemiyordu. Ayrıca Azerbaycan İsrail'in bölgede olumlu ilişkiler geliştireceği bulunmaz bir devletti.

İsrail'in Azerbaycan'a destek vermesinin sebebi olarak pek tabii ki karşımıza petrol ve doğalgaz çıkmaktadır. 2006 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının devreye girmesiyle İsrail Azerbaycan'ın ikinci en büyük petrol ithalatçısı konumuna geldi. İsrail bugün ihtiyaç duyduğu petrolün %30'undan fazlasını Azerbaycan'dan almaktadır.

İsrail'in Ermenistan ile arasındaki ticaret cirosu 60 milyon dolar civarındayken, Azerbaycan ile ticaret cirosu 5 milyar dolar üzerine çıkmaktadır.

Sadece ticari sebepler bile İsrail'in Ermenistan ile değil Azerbaycan ile dostane ilişkiler geliştirmesine ve desteklemesine sebep olmuştur.

2009 yılında İsrail cumhurbaşkanı olan Shimon Peres Bakü'yü ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında İsrail Havacılık ve Uzay Sanayi'nin Azerbaycan'da bir drone fabrikası kuracağını açıkladı. Daha sonra yaptığı ziyaretin önemini şu sözlerle açıkladı: "Bizi birçok şey birleştiriyor. Azerbaycan Yahudilerin Müslüman ve Hristiyan nefreti olmadan hoşgörü ve saygı içerisinde yaşayabildikleri bir yer. Bu yüzden Azerbaycan benim güvendiğim özel bir ülke." demişti.

Bugün İsrail ile ilişkiler en çok askeri alanı kapsamaktadır. 2010-2015 yılları arasında Azerbaycan en çok silahı Rusya'dan almıştı. Rusya'dan ithal edilen silahlardan daha güvenilir ve daha iyi silah arayışına giren Azerbaycan, İsrail silah pazarına ulaştı. 2012 yılında Azerbaycan'ın İsrail'den askeri ekipman alımı 1.6 milyar doların üzerine çıktı. Aynı yıl İsrail Dışişleri Bakanı Bakü'de, "İsrail için Azerbaycan ile ilişkiler, Fransa ile ilişkilerden daha önemli" açıklamasında bulunmuştu. 2016 yılında İsrail'in Bakü'ye sevk ettiği silahların değeri 6 milyar doların üzerine çıktı.

Azerbaycan, işgal altında bulunan topraklarını kurtarmak için ordusunu modernize etme çabasındaydı. İsrail'den alınan silahlar orduya yenilik getirdi. Azerbaycan ordusu ilk kez dronlarla tanışmıştı. Bugün İsrail Azerbaycan'a gelişmiş havacılık sistemleri, Füze Savunma sistemleri, insansız hava araçları, tank savar, top, telsiz cihazları ve silah sistemleri ihraç etmektedir.

İsrail in Azerbaycan'a sattığı silahlara bakarsak, Lora Balistik füzeleri, Orbiter 3, Hermes 450, Harop, Hermes 900 İHA ve sihalar ile Skystraker gibi kamikaze ihalar bulunmaktadır.

Dağlık Karabağ ve Ermeni ordusunun kontrolündeki bölgeyi gösteren Azerbaycan haritasıErmenistan ve Azerbaycan arasında 2016 yılında yapılan Dört Gün Savaşı, Ermenistan'ın askeri alanda Azerbaycan'dan üstün olduğu inancını yıktı. Azerbaycan'ın üstünlüğü ele geçirmesinde İsrail'den alınan silahların büyük önemi vardı.

2016-2020 yılları arasında Azerbaycan silah ithalatının %70'ini İsrail'den yapmıştı. İkinci Karabağ Savaşı'nda İsrail Azerbaycan'a örtük bir destek sağladı. Azerbaycan ordusunda bulunan pek çok drone ve askeri araç İsrail'den alınmıştı.

İsrail silah desteğinin yanında Azerbaycan özel kuvvetlerine de eğitimler verdi.

Askeri istihbaratın geliştirilmesinde de İsrail teknolojisi önemli rol oynadı. İkinci Karabağ Savaşı'ndan önce Ermenistan, Başkent Erivan'da açtığı Kudüs büyükelçiliğini İsrail'in Azerbaycan'a verdiği destek sebebiyle kapattı.

İsrail Azerbaycan ilişkileri İran'ı da rahatsız eden bir meseledir. Azerbaycan ve İran ilişkileri pek çok kez gerilim üzerinden yürümektedir. İslam devriminden sonra İsrail-İran ilişkileri hep düşmanca olmuştu. Bu sebeplerle Azerbaycan ve İsrail yer yer İran'a karşı ortak stratejiler belirlemektedir.

İran'ın huzurunu kaçıran konu ise, ülke sınırları içerisinde en az 30 milyon olan Azerbaycan Türklerinin kalkışma yapabileceği endişesidir. Bunun da Bakü ve Kudüs tarafından desteklenip kullanılabileceği, Tahran yönetimini ürkütmektedir. İsrail'in istihbarat konusunda verdiği destek ise Azerbaycan'ın İran'a karşı elini güçlendirmektedir.

İran Genelkurmay Başkanı Bakiri, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sorunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini dile getirdikten sonra şu ifadeleri kullanmıştı:

"Siyonistlerin bölgedeki varlığı bir tehdittir ve bölge güvenliği ile istikrarını bozmaktadır. Elbette biz onların tüm adımlarını yakından takip ediyoruz. Eğer doğrudan tehdit hissedersek siyonist rejim ve destekçileri ile karşı karşıya geliriz."

Azerbaycan ve İsrail ilişkilerinin olumlu politikalar üzerinde kurulmasına rağmen Kudüs'te Azerbaycan Büyükelçiliği bulunmuyordu. İlk büyükelçilik Tahran'ın tehditlerinin artması ve İsrail'in ikinci Karabağ Savaşı'nda verdiği destekten sonra açıldı.

Jeopolitik askeri ve ekonomik ilişkilerin yanında bugüne kadar Azerbaycan doğrudan İsrail yanlısı ve taraftarı tutum almaktan kaçındı. Bunun en önemli sebebi Bakü'nün Müslüman dünyasından göreceği tepkiden çekinmesiydi. Bu yüzden Azerbaycan, İslam İş Birliği Teşkilatı'nın Filistin yanlısı tasarı ve önerilerine destek verdi.

Birimci Karabağ Savaşı'nda İsrail'in Azerbaycan'a desteği, İran'ın Ermenistan'a destekten geri durmaması, Azerbaycan ve İsrail arasındaki ilişkilerin de daha da sıkılaşmasına sebep oldu.

Bakü Dağ Yahudileri Dini Topluluğu lideri Milih Yevdayev, "Hiçbir kuvvet Azerbaycan İsrail dostluğuna engel olamaz, bizi Azerbaycan'dan ayırmak mümkün değildir. Dünyanın neresinde olursak olalım, Azerbaycanlı Biz Yahudiler Azerbaycan'da uzun asırlar boyunca yaşadık, yaşıyoruz. Bizim torunlarımız da yaşayacak." demişti.

Görüldüğü gibi Azerbaycan'da yaşayan ya da Azerbaycan'dan başka ülkelere giden Yahudiler, Azerbaycan'ı kendi ülkeleri gibi benimseyip sahiplenmiş.

Son olarak konuyu özetleyecek olursak İsrail Azerbaycan dostane ilişkileri, her iki ülkenin de bölgede bir müttefik arayışından doğmuştu. İlişkilerin bu denli gelişmesinde ve güçlenmesinde Azerbaycan'da yaşayan Yahudilerin ve İsrail'e göç eden Yahudilerin desteği şüphesiz çok büyüktü. İkinci Karabağ Savaşı'nda Yahudi lobilerinin Azerbaycan'ı desteklemesi, uluslararası arenada Azerbaycan'ın elini çok güçlendirmiştir.

İkili ilişkilerin uzun süre askeri ve siyasi alanda bu iki devlet arasında devam edeceği olası gözükmektedir...

Kaynak: ÖOF TARİH - https://www.youtube.com/watch?v=iGxGQgWuaQI
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
İsrail Devleti
  • GEZGİN
  • GEZGİN,
  • Ülkeler
  • 0    2K
ABD ve İsrail UNESCO'dan Resmen Ayrıldı
  • Ugur
  • Ugur,
  • Güncel
  • 0    2K
Kaşıkçı üzerinden İsrail'i korumak!
  • Kaptan43
  • Kaptan43,
  • Güncel
  • 0    1K
Suudi Arabistan İsrail’e Toprak Verdi
  • Ugur
  • Ugur,
  • Güncel
  • 0    2K
Geri