Haseki Sultan ve Kadınefendi

Haseki sultan​

16. yüzyıla ait bir haseki sultan gravürü. Haseki sultan, Osmanlı padişahlarının gönlünü çelerek gözüne giren cariyelerin çocuk doğuranlarına verilen unvandır.

Padişahların birden fazla hasekisi olabiliyordu. Bu hasekilerden en gözdesi genellikle en büyük erkek çocuğun, yani veliahdın annesi oluyordu. Haseki'nin anlamı padişahın en gözdesi anlamına geliyordu. Yani şehzade doğurmayan cariyeler de haseki olabiliyordu. Hasekiliğe yükselen cariyelere samur kürk giydirilirdi. Ayrıca kıymetli taşlardan yapılmış taç da takarlardı. Bundan sonraki yaşamı için ayrı bir oda tahsis ediliyor, hizmetine cariyeler ve silahtar tayin ediliyordu.

Padişah öldüğünde erkek çocuk doğuran haseki eski saraya gönderilirdi. Kız çocuk doğuran ya da çocuk doğurmayan hasekiler ise devlet kademesindeki yüksek rütbelilerle evlendirilirdi. Kanuni Sultan Süleyman, I. Ahmed in hasekileri Hürrem Sultan, Kösem Sultan hasekiler arasında en meşhur olanlarıdır.

Haseki sultan unvanı 16. yüzyıldan 17. yüzyılın sonuna kadar kullanıldı. Ondan sonra Kadınefendi unvanı kullanılmaya başlandı.

Kadınefendi​

Osmanlı Devleti'nde padişahın dört adet zevcesine verilen ad.

İslamiyet öncesi Türk devletlerinde hakanın eşine verilen katun ya da hatun unvanı 1703 yılında tahta çıkan III. Ahmet'ten itibaren, Farsça kökenli hasekinin yerini almış ve Osmanlı Devleti'nin sonuna kadar kullanılagelmiştir.

Osmanlı protokol kurallarına göre kadınefendiler çocuklarına göre değil, evlenme tarihlerine göre sıralanmışlardır. Bu sıraya göre kadınefendiler şu şekilde sıralanırlar:
  • Başkadın
  • İkinci Kadın
  • Üçüncü Kadın
  • Dördüncü Kadın
Hiçbir kadınefendi, Osmanlı protokolünde imparatoriçeye denk gelen Valide Sultan'ın yerine geçemezdi ve padişah tarafından boşanırlarsa bu unvanlarını da kaybedebilirlerdi.
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Geri