Harran

harran.jpgHarran, Türkiye'nin Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir. Suriye sınırına yakın olan bir ilçedir. Şanlıurfa'ya 44 kilometre uzaktadır.

Dünyanın ilk bilim merkezlerinden (Atina, Mardin, Şanlıurfa gibi) biridir. Dünyada kurulan ilk üniversite buradadır. Şanlıurfa'daki Harran Üniversitesi'de adını bu ilçeden almıştır.

Kuzey Mezopotamya'nın kadim yerleşim yerlerindendir. İlçe halkının tamamına yakınını Arap kökenli Türk vatandaşları oluşturur. Dünya'nın hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.

Harran, 1946 yılına kadar "ilçe" statüsüne sahipken, o yıl "bucak merkezi"ne dönüştürülerek Akçakale ilçesine bağlanmıştır. 1987 yılında ise 3392 sayılı Kanunla tekrar ilçeye dönüştürülmüştür.

Tarihçe​

Harran KalesiŞehrin adının ilk geçtiği buluntular MÖ 2250 yıllarına ait Ebla'da bulunan çivi yazılı tabletlerdir. Bu tabletlerde şehir "Ha-ra-an" olarak adlandırılmaktadır. MÖ 2. binyıl başlarına tarihlenen ve Kültepe'yle Mari'de bulunan çivi yazılı tabletlerde ise kentin adı "Har-ra-na" veya "Ha-ra-na" diye geçmektedir. Kentin adı Sümercede ve Akatçada "seyahat" veya "kervan" anlamına gelen "haran-u" sözcüğünden gelmektedir. Bazı kaynaklar ise bu sözcüğün "kesişen yollar" veya "şiddetli sıcak" anlamına geldiğini öne sürmektedir. Akdeniz ile Dicle Nehri civarındaki ovalar arasındaki konumu nedeniyle şehir bir ticaret merkezi olma özelliği kazanmıştır. Kent, ay tanrıçasına adanmıştır. Harran, hemen hemen tüm bilginler tarafından İncil'deki Haran (İbranice: חָרָן) ile ilişkilendirilir. Kur'an'da adı geçen Nuh'un kavmi olarak kabul edilen ve ehli kitaptan sayılan Sabii'lerin ana vatanı olarak kabul edilir. 11. yüzyılda Şii ayaklanması sırasında Sabii'ler kıtlık ve ayaklanmada tapınaklarını kaybetmişler ve yeryüzünden silinmişlerdir, yerlerine Arap Numayri kavmi yerleşmiştir.

İbni Teymiyye ve Battani gibi alim ve bilim insanının yetiştiği Harran, Haçlı Seferleri sırasında büyük zararlar görmüş ancak Zengiler ve Eyyubi dönemlerinde eski günlerine tekrar kavuşmuştur. Selçuklu Türkleri ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. Bugün Harran'da yerleşik olan Arap aşiretleri Osmanlının 18. yüzyılda buraya getirip yerleştirdiği Arap aşiretlerine dayanmaktadır. Sözlü Arap geleneği ve kültürü hala etkisini göstermekte, koni şeklindeki 3.000 yıllık Mezopotamya evleri kültürü ise modern tarzda evlere karşı yok olma ile karşı karşıyadır. Miladi 11. yüzyılda çok geniş yeşil ve verimli bir Mezopotamya şehri iken zamanla çölleşmiştir ancak son zamanlarda Güneydoğu Anadolu Projesi sayesinde Mezopotamya'nın o eski verimli günlerine dönüş olmaya başlamış, tekrar verimli ve yeşil bir coğrafya halini almaya başlamıştır. Bilinçsiz şekilde yapılan vahşi sulama yöntemi yüzünden Harran Ovası tuzlanma problemi ile karşı karşıyadır. 2011 yılında drenaj sistemi yapılarak tuzlanmanın önüne geçilse de yerel halk hala bilinçsiz tarım faaliyetleri sürdürmektedir.

Demografi​

Harran Üniversitesi harabeleriHarran, antik ve orta çağ tarihinin en müreffeh dönemlerinde muhtemelen 10.000-20.000 civarında sakine ev sahipliği yapıyordu.

Harran'ın 20. yüzyılın sonlarında ve 21. yüzyılın başlarında kalıcı bir yerleşim birimine dönüşmesi sonucunda kentte ve çevre ilçede hızlı bir nüfus artışı yaşanmıştır. Buna rağmen Harran ağırlıklı olarak kırsal özelliklerini koruyor. 2023 yılı itibarıyla Harran merkez nüfusu 9.653, çevre ilçenin toplam nüfusu ise 96.072 'dir. Harran ilçesi sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına göre Türkiye'deki 872 ilçe arasında 857'nci sırada, Şanlıurfa ilinin ilçeleri arasında ise sonuncu sırada yer almaktadır. Harran, 2009 yılı itibarıyla düşük işsizlik oranına (%2,73; tüm ilçeler arasında 753. sırada), düşük okuma yazma oranına (%55,16; tüm ilçeler arasında 865. sırada) ve yüksek nüfus artış oranına (%64,23; tüm ilçeler arasında 7. sırada) sahiptir. Harran'ın gelişme olanakları, verimli arazi miktarı ve kentsel gelişim için ayrılan nispeten sınırlı alan da dahil olmak üzere birçok sınırlayıcı faktöre tabidir.

Coğrafya ve iklim​

Harran, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Urfa'nın yaklaşık 40 kilometre güneydoğusunda yer almaktadır. Harran, çevredeki ova bölgesinin en alçak noktası olan deniz seviyesinden 360 metre yüksekte yer almaktadır.

Harran sıcak ve kuru bir iklime sahiptir. Yağış oranı nadiren 40 santimetrenin üzerine çıkar. Harran'da yaz aylarında gece ve gündüz arasında önemli sıcaklık farklılıkları yaşanır.

Turizm​

Harran'daki antik kalıntılar bir açık hava müzesi gibi işlev görmektedir ve kasaba, Urfa'dan günübirlik gezi olarak sıklıkla ziyaret edilen popüler bir yerel turistik mekandır. Popüler turistik yerler arasında Harran Kültür Evi ile kale ve cami kalıntıları bulunmaktadır. Yerel bir tur rehberine göre 2015'ten önce Harran'ın yılda yaklaşık iki milyon ziyaretçisi vardı. Suriye iç savaşı bunu neredeyse sıfıra indirdi.

Harran evleri​

Harran evleriHarran evleri, surların içinde, bitişik bindirme yöntemi ile yapılmış sık dokulu ve toplu, kubbeli evlerdir. Evler komşuların akraba olmasından dolayı yan yanadır. Evin odaları içeriden birbirine bağlıdır. İslam anlayışına göre evler selamlık ve haremlik olarak iki kısma ayrılmıştır. Kubbeler 4–5 m yüksekliğindedir. Tepesinde sıcak havanın çıkacağı havalandırma delikleri bulunur.

Meskenlerin yapımında kullanılan taşlar eski Harran kalesi surlarından temin edilmiştir. Tarihi üniversite ve Ulu Cami taşları da kullanılarak bu binalara zarar verilmiştir. Binanın genel şekli ve kubbesi taşlar ile örüldükten sonra dışı ot, saman ve çamur karışımı ile sıvanır. Tepesinde kubbe olan her bir birim (oda vb.) 9–16 m2 ebadındadır. Bir avlunun etrafında sıralı birimlerden oluşan evlerin tarihi 150-200 yıl kadardır. Harran evlerinin kökeni oldukça eskilere dayanır. Musul, Kıbrıs ve Tiflis'te kubbeli evlerin tarihi M.Ö IV. bine dayanır.

Harran'da artık modern evler yapıldığından, kubbeli evler terk edilmektedir. İlçe merkezinde birkaç ev kültür evi adı ile restore edilip, ziyarete açılmıştır. Çevrede kullanılan geleneksel eşyalar bu evlerin içinde ve dışında sergilenmektedir. Çevrede yetişen üzerlik otundan çeşitli süs eşyaları yapılıp turistlere satılmaktadır.

1979 yılında alan sit alanı ilan edilmiş, mimari değişiklik, inşaat yapılması ve malzeme alınması yasaklanmıştır. Tespit edilen 960 kubbeli evden, biri restore edilmiş, dördü kültür bakanlığı tarafından restore edilmek üzere satın alınmıştır.
 
Son düzenleme:
Geri